Yeni Müziğe Doğru
Yeni Müziğe Doğru

Yeni Müziğe Doğru

Görüntüleme
sayısı: 13663
Yazar : Anton Webern
Üretici: Pan
Ürün Kodu: 9789757652618
Çeviri Editörü :Ali Bucak
Basım Tarihi :1998
Boyut :14.00 cm x 20.00 cm
Sayfa Sayısı:96
Stok Durumu: Stokta var
100.00TL
Miktar: Sepete Ekle
0 yorum  0 yorum  •  Yorum Yap

Webern bu kitabında toplanmış olan derslerinde, müzisyen olmayanların da anlayabileceği basit bir dille, örnekler vererek müziğin gelişmesini anlatıyor. Onun söyledikleri yalnızca müzik hakkında açıklayıcı görüşler olarak ele alınmamalıdır; bunlar hayatın belli bir alanında büyük bir dönüşümü gerçekleştirmiş bir kişinin yöntemini yansıtmaktadır aynı zamanda. Webern için esas sorun her zaman yeni'nin yaratılmasıydı. Bu kitaptaki derslerin önemi bu yüzden bir kat daha artıyor.

Basından

Özellikle Istanbul Festivali günlerinde konser salonlarını dolduran müzik-severlerimizi gördükçe derinden kıvanacak oluyorum; ama derdemez o soru gene gelip takılıyor aklıma: "Kimbilir nasıl dinliyorlar? Ne anladıklarını sanıyorlar? Yoksa müzik dinlerken birtakım anılara mı kaptırıyorlar kendilerini?" diye düşünmekten alamıyorum kendimi. Yeni bir kitap, Anton Webern'den Ali Bucak'ın dilimize çevirdiği "Yeni Müziğe Doğru" adlı kitap bana bunları bir daha düşünmek olanağını verdi. Anton Webern (1883-1945) Schönberg ve Alban Berg ile birlikte "on iki nota müziği" diye bilinen yeni müziğin öncülerinden bir Avusturyalı besteci. Adını verdiğim kitap, ünlü bestecinin 1932-1933 yıllarında müzik-sever gençlere verdiği özel derslerden derlenmiş. Elbette yeni müziği anlatmak, açıklamak amacına yönelik dersler bunlar, ama bu arada özellikle başlarda, müziğin nasıl bir sanat olduğu ondan ne anlanması gerektiği... gibi konularda ilginç görüşler ileri sürülüyor.

Konuşmalarında "müzik dili" konusunu oldukça sık ele alan Webern, bununla konuşma dili arasında koşutluklar kurduğu izlenimini de uyandırmaktadır. Kitabı okuyacakları şaşırtmaması için açıklamak gerekiyor ki, müzik dili, konuşma dilimizin anlamına benzer bir anlam taşımaz. Oysa bu yanılgıya düşenler çoktur. Daha da aydınlatıcı olmak için, müzik dilinin bir "anlam"ı bulunmadığını belirtmek yerinde olacaktır. Beğenimizi, müziğe müzikle ilgisi olmayan bir anlam yakıştırarak kurmak, yanlışların en büyüğü olur. Şiirde, konuşma dilinin anlamını, resimde doğanın gerçekliğini arayarak düşülmektedir bu yanlışlığa. Şiiri, resmi, müziği anlamak değil, yaşamak, yaşantımıza kazandırmaktır söz konusu olan. Anlam hiç kalır bunun yanında. Ayrıca "anlam" sözcüğü bizi dilin "anlamı"na hapsetmektedir ister istemez. 
(Melih Cevdet Anday, Cumhuriyet, 5 Eylül 1986)

"Webern, Webern'in kim olduğunu biliyor muydu acaba? diye soran Stravinsky ile birlikte, Boulez ve Stockhausen gibi genç besteciler tarafından 50'li yıllarda yeniden keşfedilene dek, Webern'i ' Schönberg'in gölgesinde kalmış o dahi besteciyi ' çok az kişi tanıyordu. Oysa dizisel tekniğin ana esin kaynağı sayılan Webern, çok iyi bir müzik tarihçisi olmasının yanı sıra, 'Schönberg'in bir "gizli bilim" dediği 12 nota müziğini 'Yeni Müziği' tam anlamıyla bilen sayılı kişilerden biriydi.

İşte "Yeni Müziğe Doğru" böylesine yetkin bir ağızdan, "meslekten olmayanlar için" verilmiş 16 dersten oluşan küçük bir kitap. Webern, fazla teknik bir jargona ya da felsefe terminolojisine başvurmadan 'sanat sosyolojisine hiç girmeden' açıklıyor yeni müziği. Temel ilkesi "anlaşılabilirlik" olduğu için de bu işi bayağı iyi yapıyor. Müzikteki değişimi de, daha anlaşılabilir olma çabası olarak görüyor Webern. Anlaşılabilirlik, ancak "bütünlük" ile olacağı için, hep daha ileri bir bütünlük yaratmak gerekiyor. Webern'e göre, Yeni Müziğin tanımı da bu: "Düşünülebilecek en büyük bütünlük"...

Sonuç olarak, "Yeni Müziğe Doğru", 12 nota müziğini "öğrenme"nin dışında, sırf bir sanatçının sesine kulak vermek için de okunabilecek, az bulunur özgünlükteki kitaplardan biri. 
(Necmi Zekâ, Cumhuriyet, 30 Ekim 1986)

Kitaptan Bir Bölüm

Bizim için can alıcı nokta görüşler değil, olgulardır. Yeni müziğin gelişiminden söz etmek istiyoruz. Bu müziksel olaylarda belirleyici rol oynayan neydi? Bir noktayı geçen defa tartıştık: Doğanın sunduğu malzemenin sürekli yayılan zaferiydi bu. Size basit bazı olayları açıklamıştım; diyatonik dizinin nasıl ortaya çıktığı, seslerin basit ve karmaşık birleşimleri arasındaki doğal benzerlik, seslerin gelişimi süresince önce ele en yakın olanın kullanılması gibi. Bu sonuncunun ispatı triyad'dı, en yakın üst armoniklerin birleşiminden oluşuyordu. Bunu verilmiş olan malzemenin daha derin kullanımları izlemişti.

Bu ürün için daha önce yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Adınız:


Yorumunuz: Not: HTML'ye dönüştürülmez!

Oylama: Kötü           İyi

Doğrulama kodunu giriniz:



‘Ulus’un Dansı, ‘Türk halk oyunları’ geleneğine tarihsel, siyasal ve estetik perspektiflerden bakan ..
250.00TL
Yoksul toprak köleleri, dilenciler, sakatlar ve budalalar müzik tarihinde ilk kez Musorgski' de ( 18..
50.00TL
Kültürel evrimin yaratıcı bir parçası olan müzik tarihi, bu kitapta müziğin düşünce tarihi ve sanat ..
540.00TL
Sevda-Cenap And Vakfı’nın hazırlayıp sunduğu bu kitap, Müzik Sanatımız ve AB Süreci başlığını taşıya..
55.00TL
Osmanlı'nın son döneminden günümüze “Türk musikisi” tartışmalarının zengin bir materyale dayanan gen..
189.00TL
Sabaha karşı gökyüzünde parlak bir yıldız görürüz. Tüm gökyüzünün en parlak yıldızıdır ve aslında V..
50.00TL